GAZİ ÜNİVERSİTESİ
2010-2011 MİMARLIK FAKÜLTESİ MEZUNİYET KONUŞMASI
Saygıdeğer rektörüm, rektör yardımcılarım, dekanım, bölüm başkanlarım, hocalarım, sevgili arkadaşlarım ve ailem,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının girişimiyle kurulan, amacı geleceğe ışık tutan insanlar yetiştirmek olan; Gazi Üniversitesi’nin yeni kurulmuş Mimarlık Fakültesinin 2010-2011 yılı mezuniyet töreninde sizleri bir arada görmekten mutluluk duyuyoruz. Ayrıca fakülte birincisi olarak fakültemizin ilk mezuniyet töreninde bu konuşmayı benim yapıyor olmamdan da büyük onur duyuyorum.
Hayatın getireceklerini öngöremediğimiz bir dönemde yaptığımız meslek seçimiyle başladık üniversite serüvenimize. Zamanla düşüncelerimiz olgunlaşmaya başladı, dağınık sorularımızın cevapları yerlerine oturdu ve bugün burada geleceğe şekil verecek birer meslek sahibi birey olarak mezuniyetimizi kutluyoruz.
İçinde bulunduğumuz dönemde ülkemizin ve dünyamızın ihtiyaçlarının ve sorumluluklarımızın farkındayız. Bu dönemde ülkemizin sayılı üniversitelerinden biri olan Gazi Üniversitesinden mimar ya da şehir plancısı olarak mezun olmak, hayata bir adım önde başlayacağımızı hissetmek gurur verici.
Mimarlık bir meslek olmanın yanında, bir yaşam biçimidir. Yaşanabilir mekanlar ve çevre oluşturma sanatıdır. Bu yüzden çok yönlü bir düşünce ve geniş kültür altyapısına sahip olmayı gerektirir. Mimar; bu özellikleri yaşam biçimi haline getirip günlük yaşamının her ayrıntısında çevresini gözlemleyebilen, eleştirebilen, dönüştürebilen kişidir. Mekan oluşturmak, insana dair bilgi ve fikir sahibi olmayı gerektirir. Bunun için mimarın yeterli bilimsel ve felsefi bilgi birikimine ulaşması gerekir. Şehir plancısı ise, yaşanabilir ortamlar oluşturmasına yön verecek politikaları saptayarak, bunların uygulanmasında ve denetlenmesinde önderlik edecek, sistemli bir düşünme bilincine sahip bireydir. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde almış olduğumuz eğitim bizlere tüm bu mesleki donanımları kazandırdı.
Almış olduğumuz eğitim dünyaya farklı bir gözle bakmayı öğretti bizlere. Dünyayı yeniden şekillendirme imkanı verildi elimize. En büyük temennim üzerimizdeki bu sorumluluğun farkında olarak mesleki hayatımızı sürdürmektir.
Geçirdiğimiz dört senemize baktığımızda hızla geçtiğini, bazen zor bazen kolay olduğunu görüyoruz. Bu süreci ailemizin, hocalarımızın ve arkadaşlarımızın desteği ile geçirdik. Kimi zaman arkadaşlarımızla beraber sabahladık, kimi zaman jüriler karşısında heyecanla titredik. Edindiğimiz arkadaşlıklarımızın ve dostluklarımızın hayatımızın geri kalanında da devam etmesini temenni ediyorum.
Ayrıca tüm bu zorlu eğitim sürecinde bizlere yol gösteren, çok değerli hocalarımıza teşekkür ederiz. Bizler için çizdikleri her çizgi, söyledikleri her kelime, öğrettikleri her konu için kendilerine minnettarız. Üzerimizdeki hiçbir emeği boşa çıkarmadan topluma ve insanlığa faydalı kişiler olabilmemizi diliyorum.
Ve tabi ki her zaman yanımızda olan ve desteklerini bizlerden esirgemeyen değerli ailelerimize özverili emekleri için teşekkür ederiz. Bu gün burada özgür bireyler olarak kendi ayaklarımız üzerinde durabilmemizdeki en büyük katkı onlarındır.
Mezun olan tüm arkadaşlarıma mesleki hayatta başarılar diliyorum. Üzerimizdeki sosyal sorumluluklarımızı göz ardı etmeyen; ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için faydalı işler yapan ve en önemlisi gelecek nesillere örnek teşkil eden birer mimar ve şehir plancısı olacağımızı ümit ediyorum.
Konuşmamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle sonlandırmak istiyorum. ‘Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.’ Bizler bu söz doğrultusunda özgür bir millet olarak yaşamaya devam etmek istiyoruz.
Teşekkür ederim…
Mehmet AYDIN (061160010)
Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Birincisi
Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakülte Birincisi
